26 Mart 2013 Salı

ALİ NAİLİ ERDEM: "AP'yi anlamak, DP'yi yaşamak"

Demokratlar Kulübü Derneği Başkanı:
Ali Naili Erdem Konuştu:
Adalet Partisi’nin Kurucularından, Eski Bakanlardan, Demokratlar Kulübü Başkanı Ali Naili Erdem, Adalet Partisi’nin 51. Kuruluş Yıldönümü nedeniyle yaptığı açıklamada, “Adalet Partisi birleştirmenin partisidir, ayrımların partisi değildir. Yüzleri de gönülleri de ak olan parti, Adalet Partisi olarak siyasi yaşamımızda bir kahramanlar partisi olarak varlığını devam ettirmiştir” dedi..
Demokrat Parti Genel Merkezi tarafından düzenlenen, ‘Adalet Partisi Kuruluş yıldönümü’ töreninde Adalet Partisi’nin kuruluş yıllarını anlatan Ali Naili Erdem, 27 Mayıs İhtilalini eleştirdi:
“Birileri, Firavun’un şeytanlığı gibi, 27 Mayıs 1960’ı yaptılar.”
“Birileri Nemrut’un zulmü gibi, Firavun’un şeytanlığı gibi, 27 Mayıs 1960’ı yaptılar. Sokakta insanlar rastgele tutuklanır, rastgele dövülürdü. Rütbeleri küçük kişiler Yassıada Mahkemeleri’ni kurdular. Hukuktan nasibini almamış hakimler ve savcılar her türlü cezayı, işkenceyi uygulamakla kalmadılar, bir gün üç devlet adamını, üç Türkiye sevdalısını idama mahkum ettiler.
“17 Eylül saat 14.20 yağmur çiseliyor.”
17 Eylül saat 14.20 yağmur çiseliyor. Adnan Bey’i elleri kolları bağlı getirdiler, sehpaya çıkardılar. İpin bir ucunu sehpaya bağlamadılar, celladın iğrenç kıllı elleri sehpayı savurdu, ip sehpaya bağlanmadığı için Adnan Bey’in alnı evvela masaya çarptı, alnı yarıldı, sonra yere kapaklandı. Elleri cebinde tabloyu seyreden Altay Egesen ‘Bu namussuzu bir defa değil, dokuz defa asmalı’ diyerek cellada doğru bağırdı. Adnan Bey Hakk’ın rahmetine kavuşmuştu.
“Adalet Partisi din yobazlığına itibar etmedi.”
Bu fenerin sönmemesine karar verenler Adalet Partisi’ni kurdular. Adalet Partisi 1960 sonrası parlamentoya girdiği günler zor günlerdi. Adalet Partisi’nin, Demokrat Parti’nin kendisidir demek cesaret meselesiydi. Ağzınızdan çıkacak her laf partinin kapatılmasını gerektiriyordu. Aklı öne koydular, heyecanlarını susturdular temkinle yürüdüler. Hiçbir yobazlığa; ne politika yobazlığı, ne ilim yobazlığı, ne parti yobazlığı, ne din yobazlığı, ne dil yobazlığı, hiçbir yobazlığa itibar etmeden, hiçbir uşaklığa talip olmadan kendi gök kubbemizin altında demokrasi sevdalılarının ocağı olarak Adalet Partisi varlığını sürdürmüştür.
Adalet Partisi “bu sizdendir, bu bizdendir” ayrımını yapmamıştır
Bugün Türkiye’nin neresinde bir eser varsa o iki büyük siyasi partinin damgasını taşır; 
Demokrat Parti ve Adalet Partisi.
Baraj mı, üniversite mi Adalet Partisi var. Pektim, Seydişehir Alüminyum, İskenderun Demir Çelik, İstanbul Köprüsü, Adalet Partisi. Adalet Partisi mamur ve müreffeh Türkiye’nin sevdalısı olan partidir.
Adalet Partisi bütün Türkiye’yi kucaklayan bir partidir. Hiçbir zaman diliminin içerisinde “bu sizdendir, bu bizdendir” ayrımını yapmamıştır. Türk insanını eşya olmaktan kurtarıp vatandaş seviyesine çıkaran parti Adalet Partisi’dir. Adalet Partisi kökü mazide olan atidir. Tarihle kucaklaşmış, tarihini sevmiş, tarihin harabeleri üzerinde yaşama yerine geleceğin aydınlığında çağdaşlaşmayı amaçlamıştır.
“Ne bu Kürt, ne bu Abaza, ne bu Çerkez demedik. Ne bu Giritli, ne bu Dramalı, onu da söylemedik.”
Devletle, halkı sevdiren partidir Adalet Partisi. Devletle halkı kucaklaştırmıştır. Ne devlet halka inançsız gözlerle bakmıştır, ne millet devlete güvensizlik olarak bakmıştır. Aksine, ‘devletin zenginliğini milletin zenginliğinde buluyoruz’ demişsizdir. Böylece devleti halk için kabul etmiştir. Bir adım daha da atarak ileriye söyleyeyim; ne bu Kürt, ne bu Abaza, ne bu Çerkez demedik. Ne bu Giritli, ne bu Dramalı, onu da söylemedik.
“Adalet Partisi birleştirmenin partisidir, ayrımların partisi değildir.”
Adalet Partisi bu toprakların üzerinde uygarlığın ve özgürlüğün kavgasını yapanların sesi olmanın kararı içerisinde iktidar olmuştur. Onun içindir ki Adalet Partisi tıpkı Kur’an’da ifade edildiği gibi tevhidin, birleştirmenin partisidir, ayrımların partisi değildir. Adalet Partisi bir mucizedir. Elin yabancı kültürleriyle yürüme yerine, kendi milli kültürümüzle bütünleşme Adalet Partisi’nin felsefesidir. 
 “Adalet Partisi’nde Bayrak, bez parçası değildir.”
Adalet Partisi’nde Bayrak, bez parçası değildir. O bayrakta bu topraklar üzerinde yaşamış olanların vatan için, devlet için, Allah için, Kur’an için dövüşmesinin ifadesi vardır. O bayrak bir bez parçası değildir. Adalet Partisi, o bayrağı göklerin en yüksek noktasında dalgalandırmasını bilen bir siyasi partidir. Adalet Partisi bir vatandır. Bir toprak parçası değildir. O toprak parçası, bir coğrafi toprak parçası değildir Adalet Partisi’nde. O üzerinde Namaz kılınan yerdir. Bir çağrıdır ebedden ezele. Adalet Partisi o çağrının kendisidir. Adalet Partisi bir ince ruhun ifadesi olan Ezan’dır. Adalet Partisi Türk milletinin kendisidir.”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder