Demokratlar Kulübü Derneği Başkanı:
Ali Naili Erdem Konuştu:
Ali Naili Erdem Konuştu:
Adalet Partisi’nin Kurucularından, Eski Bakanlardan,
Demokratlar Kulübü Başkanı Ali Naili Erdem, Adalet Partisi’nin 51. Kuruluş
Yıldönümü nedeniyle yaptığı açıklamada, “Adalet Partisi birleştirmenin
partisidir, ayrımların partisi değildir. Yüzleri de gönülleri de ak olan parti,
Adalet Partisi olarak siyasi yaşamımızda bir kahramanlar partisi olarak
varlığını devam ettirmiştir” dedi..
Demokrat Parti Genel Merkezi tarafından düzenlenen, ‘Adalet
Partisi Kuruluş yıldönümü’ töreninde Adalet Partisi’nin kuruluş yıllarını
anlatan Ali Naili Erdem, 27 Mayıs İhtilalini eleştirdi:
“Birileri, Firavun’un şeytanlığı gibi, 27 Mayıs 1960’ı
yaptılar.”
“Birileri Nemrut’un zulmü gibi, Firavun’un şeytanlığı gibi,
27 Mayıs 1960’ı yaptılar. Sokakta insanlar rastgele tutuklanır, rastgele
dövülürdü. Rütbeleri küçük kişiler Yassıada Mahkemeleri’ni kurdular. Hukuktan
nasibini almamış hakimler ve savcılar her türlü cezayı, işkenceyi uygulamakla
kalmadılar, bir gün üç devlet adamını, üç Türkiye sevdalısını idama mahkum
ettiler.
“17 Eylül saat 14.20 yağmur çiseliyor.”
17 Eylül saat 14.20 yağmur çiseliyor. Adnan Bey’i elleri
kolları bağlı getirdiler, sehpaya çıkardılar. İpin bir ucunu sehpaya
bağlamadılar, celladın iğrenç kıllı elleri sehpayı savurdu, ip sehpaya
bağlanmadığı için Adnan Bey’in alnı evvela masaya çarptı, alnı yarıldı, sonra
yere kapaklandı. Elleri cebinde tabloyu seyreden Altay Egesen ‘Bu namussuzu bir
defa değil, dokuz defa asmalı’ diyerek cellada doğru bağırdı. Adnan Bey Hakk’ın
rahmetine kavuşmuştu.
“Adalet Partisi din yobazlığına itibar etmedi.”
Bu fenerin sönmemesine karar verenler Adalet Partisi’ni
kurdular. Adalet Partisi 1960 sonrası parlamentoya girdiği günler zor günlerdi.
Adalet Partisi’nin, Demokrat Parti’nin kendisidir demek cesaret meselesiydi.
Ağzınızdan çıkacak her laf partinin kapatılmasını gerektiriyordu. Aklı öne
koydular, heyecanlarını susturdular temkinle yürüdüler. Hiçbir yobazlığa; ne
politika yobazlığı, ne ilim yobazlığı, ne parti yobazlığı, ne din yobazlığı, ne
dil yobazlığı, hiçbir yobazlığa itibar etmeden, hiçbir uşaklığa talip olmadan
kendi gök kubbemizin altında demokrasi sevdalılarının ocağı olarak Adalet
Partisi varlığını sürdürmüştür.
Adalet Partisi “bu sizdendir, bu bizdendir” ayrımını
yapmamıştır
Bugün Türkiye’nin neresinde bir eser varsa o iki büyük
siyasi partinin damgasını taşır;
Demokrat Parti ve Adalet Partisi.
Baraj mı, üniversite mi Adalet Partisi var. Pektim,
Seydişehir Alüminyum, İskenderun Demir Çelik, İstanbul Köprüsü, Adalet Partisi.
Adalet Partisi mamur ve müreffeh Türkiye’nin sevdalısı olan partidir.
Adalet Partisi bütün Türkiye’yi kucaklayan bir partidir.
Hiçbir zaman diliminin içerisinde “bu sizdendir, bu bizdendir” ayrımını
yapmamıştır. Türk insanını eşya olmaktan kurtarıp vatandaş seviyesine çıkaran
parti Adalet Partisi’dir. Adalet Partisi kökü mazide olan atidir. Tarihle
kucaklaşmış, tarihini sevmiş, tarihin harabeleri üzerinde yaşama yerine
geleceğin aydınlığında çağdaşlaşmayı amaçlamıştır.
“Ne bu Kürt, ne bu Abaza, ne bu Çerkez demedik. Ne bu
Giritli, ne bu Dramalı, onu da söylemedik.”
Devletle, halkı sevdiren partidir Adalet Partisi. Devletle
halkı kucaklaştırmıştır. Ne devlet halka inançsız gözlerle bakmıştır, ne millet
devlete güvensizlik olarak bakmıştır. Aksine, ‘devletin zenginliğini milletin
zenginliğinde buluyoruz’ demişsizdir. Böylece devleti halk için kabul etmiştir.
Bir adım daha da atarak ileriye söyleyeyim; ne bu Kürt, ne bu Abaza, ne bu
Çerkez demedik. Ne bu Giritli, ne bu Dramalı, onu da söylemedik.
“Adalet Partisi birleştirmenin partisidir, ayrımların
partisi değildir.”
Adalet Partisi bu toprakların üzerinde uygarlığın ve
özgürlüğün kavgasını yapanların sesi olmanın kararı içerisinde iktidar
olmuştur. Onun içindir ki Adalet Partisi tıpkı Kur’an’da ifade edildiği gibi
tevhidin, birleştirmenin partisidir, ayrımların partisi değildir. Adalet
Partisi bir mucizedir. Elin yabancı kültürleriyle yürüme yerine, kendi milli
kültürümüzle bütünleşme Adalet Partisi’nin felsefesidir.
“Adalet Partisi’nde Bayrak, bez parçası
değildir.”
Adalet Partisi’nde Bayrak, bez parçası değildir. O bayrakta
bu topraklar üzerinde yaşamış olanların vatan için, devlet için, Allah için,
Kur’an için dövüşmesinin ifadesi vardır. O bayrak bir bez parçası değildir.
Adalet Partisi, o bayrağı göklerin en yüksek noktasında dalgalandırmasını bilen
bir siyasi partidir. Adalet Partisi bir vatandır. Bir toprak parçası değildir.
O toprak parçası, bir coğrafi toprak parçası değildir Adalet Partisi’nde. O
üzerinde Namaz kılınan yerdir. Bir çağrıdır ebedden ezele. Adalet Partisi o
çağrının kendisidir. Adalet Partisi bir ince ruhun ifadesi olan Ezan’dır.
Adalet Partisi Türk milletinin kendisidir.”