BAŞVEKİLİM ADNAN MENDERES
Ali Naili Erdem
(*)
DEMOKRATLAR KULÜBÜ DERNEĞİ BAŞKANI
Kalleşçe, vicdansızca ve entrikanın
çeşitli oyunlarıyla idam sehpasına sürüklenerek getirilen Başvekilim Adnan
Menderes ALLAH’A sığınmış halis bir mümin ve sevgi dolu bir gönüller
sultanıdır.
Halka hizmeti ibadet haline getirmiş
bir üstün insan, bir idealist cesur yürek ve bir büyük devlet adamı olarak
bugün de gönüller de yaşamaktadır.
Anadolu muzun bozkırında unutulmuş
ve Hassolar, Memolar ve baldırı çıplak olarak aşağılanmış insanımıza ''gerçek
efendi sizsiniz; Biz sizin hizmetinizdeyiz'' diyerek sahip çıkmış bir yüce
ruhtur.
Devletin bir tek kurşunu kendisi
için kullanmamış olan bir fazilet abidesidir ki dayandığı ve güç aldığı tek yer
millettir. Bunu içlerine sindiremeyenlerle, ihaneti meslek haline getirmiş
olanlar sözde aydınlarla el ele vererek düşmanlığın en müptezelini Adnan
Menderesin aleyhine kullanmışlardır.
Fitnenin, fesadın ve iftiranın
üreticileri ile uygulayıcılarının hışmına uğramanın talihsizliğini yaşayan
Adnan Menderes ''mamur ve müreffeh
Türkiye'' idealinden bir an olsun vazgeçmemiştir.
Menderes, ciddi, dikkatli, nazik ve
fevkalade zarif bir liderdir.
Renkli
ve ahenkli konuşmasıyla milyonların kalbinde taht kurmuştur.
Yoksulluğu
yenmek, cehaleti ortadan kaldırmak ve adil ve özgür çağdaş bir Türkiye’yi var
etmek için geceleri gündüz kılmış bir Ferhat’tır. Yürürken, konuşurken, dinlenirken
kendisine ümitle bağlananların huzurlu ve mutlu bir Dünyada yaşamalarının nasıl
mümkün olacağını araştırmış zamanın önünde konuşmuştur.
Bazen Ahmet Yesevi Hazretlerinin menkıbeleri,
bazen Hazreti pir Mevlâna’nın yüce aşkı ve bazen de Yunus Emre’nin hoş görüsü
onun yaşamı olmuştur.
Bilimsel
zekâyı öne çıkarmayı, gelişmeyi kalkınmayla birlikte gerçekleştirmeyi, teknolojinin
ürettiklerinin tamamını kendi insanının kullanımına vermeyi amaç kılmış bir
liderdir. Üretim, daha çok üretim, en çok üretimle yatmış kalkmış vatanın
bütününü şantiye kılmıştır.
Bayındırlık hizmetleri yarış edercesine
ülkenin her zemininde yükselirken, fabrika, daha çok fabrika onun rüyası
olmaktan çıkmıştır.
Karnı tok, sırtı pek bir Türkiye...
Kendi
ayakları üstünde duran, kendi kendine yeten bir Türkiye...
Çarığa
paydos, kağnıya paydos, kara sapana paydos diyen bir Türkiye.
Yarınlardan emin bir Türkiye.
Güvenli
bir Türkiye;
Keyfiliğin
sona erdiği ve hukukun egemen olduğu adil bir Türkiye...
Yobazlığın her çeşidine karşı
çıkmış, uygar Türk insanının dünyanın her yerinde şapka çıkarılacak insan
olmamasının aşkıyla tüm engelleri aşmıştır.
Namuslu dürüst insanların, hak ve
hakikat âşıklarının partisi olan Demokrat Parti Devletle milletin
birlikteliğini sağlayan partidir. Bütün bir Türkiye’yi kucaklamış ve bu
sizdendir, bu bizdendir ayrımını yapmamıştır.
Kendi öz değerlerine saygılı olan
Menderes ne batının taklitçisi olmuş ve ne de doğunun alaturkalığına
soyunmuştur. Medeni insan tanımını zarfı, mazrufla yaşama geçirmiş mayası has
bir yerli sestir.
O
bir aksi seda değildir.
Kökü
mazide olan atinin aydınlık yüzüdür.
Türk
insanının vatandaşlık düzeyine çıkmasının mücadelesini vermiş itilip, kakılan
ve eşya muamelesi gören vatandaşın sesi olarak:
''YETER. SÖZ MİLLETİNDİR!..”
Haykırışında
hayatiyet bulmuştur.
Milli iradeyi en üstün değer kabul
eden sevgili Başbakanım Menderes ''Biz milli irade ile geldik. Milli iradeyle
gideriz'' ilkesini siyasi hayatının felsefesi kılmıştır.
Çirkinler, seçimle iktidara
gelemeyenler, sade vatandaşın varlığından rahatsız olanlar, ülkenin gelişmesini
istemeyenler, Türkün çağdaş devletlerarasında yer almamasını içlerine
sindiremeyenler iftira ilmiklerinin elbirliği ile Adnan Menderesimin boynuna
geçirmeyi bayramlarda kutladılar. Aslanlar, astıranlar ahlaksızlığın çöplüğünde
yok olup gittiler.
Sevgili Başbakanım Adnan Menderes
yaşamından daha güçlü olarak sevenlerin gönlünde Zeybeğim olarak yaşıyor...
Ruhu şad olsun.
***
(*) Ali
Naili Erdem ..
Ali Naili Erdem;
17.02.1927'de İzmir'in Kemalpaşa ilçesinde dünyaya gelmiştir. İlköğrenimini
Kemalpaşa ilkokulunda, orta öğrenimini İzmir'de yapmıştır. 1950-1951 Ankara
Hukuk Fakültesi mezunudur. 1954-1961yılları arasında Avukatlık yapmıştır. Anne ve
babası Yunan işgali üzerine Türkiye'ye göç etmişler ve Yunan askerleri
tarafından üç defa yağmalanmışlardır. Yaşanmış bu anılar sebebiyle Kurtuluş
destanımızı heyecanla ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını
daima minnet ve şükranla anar. 1945'den beri Fikirler, Töre, Kemalist Ülkü,
Çınar, Edebiyat Dergisi, Gülpınar, İlk Yaz, Çaba, Şiir Defteri ve Çağrı gibi
bir çok dergide şiirleri neşredilmiştir. 1965'ten beri Tercüman, Milliyet, Orta
Doğu, Yeni Asır, Ege Ekspres, Ege Telgraf gazetelerinde ve halen Maya
dergisinde makaleleri yayınlanmış ve yayınlanmaya devam etmektedir. 1961-1980
arası TBMM'den 5 dönem İzmir Milletvekilli olarak bulunmuş; Sanayi, Çalışma (iki
defa) ve Millî Eğitim Bakanlıkları görevleri yapmıştır. 1980 Darbesinden sonra
ülkenin çeşitli yerlerinde konferanslar vermiştir. Toplumsal Düşünce Derneği
ile İzmir Kültür ve Dayanışma Derneği onursal başkanı, İzmir Ege Sanayicileri
Derneği, Çanakkale Şehitlerini Koruma Derneği, Edebiyat Derneği ve Basın
Cemiyeti üyesidir. Evlidir; üç kız ve beş torun sahibidir. Bu Toprağın
İnsanları, Sevda Kuşatması adlarını taşıyan iki şiir kitabı yayınlanmıştır.