Koraltan: Demokrat Parti ismini ben, afişteki el'i
babam verdi...
Refik koraltan'ın kızı Ayhan
Koraltan, Demokrat Parti'yi iktidara taşıyan "Yeter!.. Söz Milletindir"
afişinin hikâyesini anlattı.
Demokrat Parti'nin kurucularından Refik Koraltan’ın
kızı Ayhan Koraltan “Partinin ismini ben buldum. DP'yi iktidara
taşıyan 'Yeter Söz Milletindir' afişindeki el ise babamın eli” dedi.
Adnan Menderes, Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan’ı idama
götüren 27 Mayıs askeri darbesinin 63’üncü yılında, bu güne kadar bilinmeyenleri açıkladı. O dönemde Yassıada’da
yargılanan ve idam cezası ömür boyu hapse çevrilen
dönemin TBMM Başkanı Refik Koraltan, Demokrat Parti’nin
kurucularından olmasına rağmen, hatıraları yıllarca gölgede kaldı. Koraltan’ın
kızı 91 yaşındaki Ayhan Koraltan 27 Mayıs ile dağılan hayatlarını ve DP’yi
iktidara taşıyan, afiş yoluyla propagandanın devrimle bütünleşen ilk örneğini
veren ‘Yeter Söz Milletindir’ afişinde ‘dur’ anlamında kullanılan elin
öyküsünü, Radikal’den Ayça Örer’e anlattı.
“Annem Demokrat Parti (DP) kurulduğunda felç oldu. Adnan
Menderes’in idam kararını duyduğunda vefat etti…” 91 yaşındaki Ayhan Koraltan, Demokrat Parti’nin kurulmasıyla başlayıp 27 Mayıs’la darma dağın olan hayatlarını böyle
özetledi.
Babası Refik Koraltan cezaevine girdikten sonra onun hem
avukatı hem yoldaşı olan Ayhan Hanım, babasının cezaevinde anılarını yazarak
hayatını kayıt altına almasına da öncü olmuş. Gazeteci Kamil Maman’ın
sahaflarda gezerken o zaman 6 yaşında olan Ali Yavuz Koraltan’ın dedesine
yazdığı mektubun izini sürmesiyle ortaya çıkan ‘Tek Parti Devrinden 27 Mayıs
1960 İhtilaline Demokratlar’ Refik Koraltan’ın cezaevinde kızına yazdığı bu
anıları bir araya getirmiş.
Babam, darbeyi sezmişti
“Babam daima ileriyi gören bir adamdı, ‘memleket sarsılacak’
demişti” diyerek babasının darbeyi sezdiğini anlatan Ayhan Koraltan darbeden
sonra avukat sıfatıyla mahkemelerde yerini almış. O günleri şöyle anlatıyor:
“Kolay değildi Yassıada’ya girip çıkmak. Bir karacı, bir
havacı, bir denizci bekliyordu sıra sıra. Hepsinin elinde tüfek vardı ve
hepsinin de emniyeti açık, ateş etmeye hazır vaziyette. Samed Ağaoğlu’nun kız
kardeşi bir askere ‘Bana bunu çeker misin?’ diye sordu, ‘Çeker miyim bacım?’
cevabı aldı. Bütün duruşmalara gittim, gitmez olur muyum? Babam çalışırken
yemek bile yemezdi. Hep memleket meseleleriyle meşguldü aklı. O günleri
hatırladıkça başıma ağrılar geliyor. Tek başıma gidip tek başıma geliyordum. Yalnız
başıma hiçbir yere gitmemiştim o güne kadar. Otobüslerde sigara içiliyordu.
Öksüre öksüre gidiyordum.”
Babasını mahkemeden mahkemeye gördüğünü anlatan Koraltan,
cezaevinde ilk buluşmalarını ise unutamıyor. Ayhan Koraltan, “Çamaşırlarını
yıkamış. ‘Bunu ben yıkadım’ diye getirdi. 75 yaşındaydı o zaman. Hayatında bir
mendil bile yıkamamış adam, mecbur olunca yıkıyor işte. Çıktıktan sonra
siyasete girmedi tabii ki. Girer mi bir daha? Aman! Biz bırakmazdık istese de…”
diyor.
Adadaki çekiç sesleri
Unutamadığı bir anıya da Yassıada’ya yanaştığında şahit
olmuş Ayhan Koraltan; O anları yaşanan ıstırapları şu sözlerle anlattı:
“Adadan çekiç sesleri geliyordu. Darağaçlarını kuruyorlardı.
Gelip ‘asılacağınız yerleri hazırlıyoruz’ dediler. Ne günlerdi… Sinirler
sağlammış ki dayanmışız. Annemde de felç vardı. Ona da ben bakıyordum. Anneme
söylemedik. Babam Yassıada’da yaşadıklarını sonra bana anlattı. İdama mahkûm
olduklarında hepsini ölüm hücrelerine koymuşlar. Ancak girebileceğiniz bir yer.
Elleri arkadan Alman kelepçesiyle bağlamışlar. Kollarını hareket ettirdikçe
etleri içeri gömülüyor. Orada Agâh Erozan Kuran-ı Kerim okumaya başlıyor. O
sırada zaten Fatin Rüştü Zorlu’yu asıyorlar.”
İsim benden, el
babamdan
Koraltan ailesi için Demokrat Parti’nin bir başka önemi daha
var. Partiye ismini Ayhan Koraltan vermiş, o dönemde simge olan “Yeter! Söz
Milletindir!” afişindeki el de Refik Koraltan’a ait. Demokrat Parti’ye isim
konulması ve partiyi iktidara taşıyan o ünlü afişin hikâyesini Ayhan Koraltan
şöyle anlattı: “O zaman 24 yaşında olmalıyım. Celal Bayar yemeğe davet etmişti
bizi, sordu, ‘Ne olsun partinin adı?’ ‘Doğan Güneş Partisi diyelim’ dediler,
ben de ‘Demokrat olsun, beynelmilel bir isim bu’ dedim. Hemen kabul ettiler.
‘Yeter! Söz Milletindir!’ afişindeki el de babama aittir. Kalıbını çıkarıp afiş
yaptılar.”
Refik Koraltan Türkiye’nin ilk göz bankasının kurucusu.
Açılışı yaparken gözlerini de bağışlamış bankaya. Yıllar sonra 1974’te vefat
ettiğinde iki gözü de iki ayrı insana verilmiş. Ayhan Koraltan, “Babam 1974’te
vefat edince gözlerinin bir tanesini Ayşe Zor isminde Giresun’da boğa
saldırısıyla gözünü kaybetmiş birine veriyorlar, diğer gözünü
de Balıkesir ’de bir maden işçisine.”
“Şimdi Salim Başol’la karşılaşsanız ne derdiniz?” sorusuna
Ayhan Hanım, “tuu” derdim yanıtı veriyor. “Eh! Onlar da pişman olduk göründüler
sonradan” eklemesini yaparak…
(T24 – Tarih: 26.05.2013, 09:26)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder