DEMOKRAT PARTİ 71.
YIL, KUTLU OLSUN!..
07 Ocak 1946 – 07 Ocak 2017
Tarihi ve kadim Demokrat Parti, 7 Ocak 1946'da kurulan ve dört yıl sonra yapılan seçimlerde (14 Mayıs 1950'de) 27 yıllık tek parti dönemini sona erdiren, Türkiye Cumhuriyetinde ilk defa serbest seçimle iktidarı kazanan Türk siyasi partisidir. Sırasıyla 1950, 1954 ve 1957 seçimlerini kazanmış ve on yıl boyunca (1950-1960) iktidar olmuştur.
07 Ocak 1946 – 07 Ocak 2017
Tarihi ve kadim Demokrat Parti, 7 Ocak 1946'da kurulan ve dört yıl sonra yapılan seçimlerde (14 Mayıs 1950'de) 27 yıllık tek parti dönemini sona erdiren, Türkiye Cumhuriyetinde ilk defa serbest seçimle iktidarı kazanan Türk siyasi partisidir. Sırasıyla 1950, 1954 ve 1957 seçimlerini kazanmış ve on yıl boyunca (1950-1960) iktidar olmuştur.
DEMOKRAT PARTİ
(1946)
HAKKINDA BİLGİLER
HAKKINDA BİLGİLER
Türkiye`de 1950-1960 yılları arasında iktidar olan
siyasi parti. Parti 29 Eylül 1960`ta kapatılmıştır. Partinin kısaltması
"DP"dir. Kuruluşu: 2. Dünya Savaşı`nın bitmesiyle basında ve mecliste çok partili
siyasal sistemi savunan bir anlayış oluştu. Buna CHP genel başkanı ve
cumhurbaşkanı İsmet İnönü’de yaptığı konuşmalarla destek verdi. Bunu takip eden
gelişmelerde, meclisteki bütçe görüşmeleri sırasında, CHP içinde başını Adnan
Menderes, Feridun Fikri Düşünsel, Yusuf Hikmet Bayur, Emin Sazak gibi bazı
milletvekillerinin çektiği bir muhalefet oluştu.
11 Haziran`da kabul edilen Çiftçiyi Topraklandırma Kanunu,
parti içindeki muhalefetin güçlenmesine yol açtı. Bu yasanın görüşüldüğü sırada
Celâl Bayar, Adnen Menderes, Fuad Köprülü ve Refik Koraltan, parti
Meclis Grubu`na Dörtlü Takrir olarak bilinen bir önerge verdiler. Ülke ve parti
yönetiminde liberal düzenlemeler yapılmasını isteyen bu önerge, 12 Haziran`da
reddedildi. Bu gelişmelerden sonra Menderes, Köprülü ve Koraltan partiden
çıkarıldı. Bayar ise önce vekillikten sonra partiden istifa etti.
DP, 7 Ocak 1946`da Dörtlü Takrir`e imza atanlar tarafından kuruldu. Parti genel başkanlığına Bayar getirldi. DP, ekonomi ve siyasette liberal düzenlemeleri savunuyordu. DP`nin kuruluşu iktidar tarafından önceleri hoş karşılandı. Ama partinin gelişmesi, tavrın değişikliğine ve baskıların yoğunlaşmasına yol açtı. İktidar muhalefeti ihtilalcilikle suçlarken, muhalefet ise iktidarı tek parti özlemcisi olarak niteledi. Muhalefetin yasalarda ve seçim sisteminde değişiklik isteğinin iktidar tarafından kabul edilmemesi, çatışmaları arttırdı.
MUHALEFET DÖNEMİ
DP, 7 Ocak 1946`da Dörtlü Takrir`e imza atanlar tarafından kuruldu. Parti genel başkanlığına Bayar getirldi. DP, ekonomi ve siyasette liberal düzenlemeleri savunuyordu. DP`nin kuruluşu iktidar tarafından önceleri hoş karşılandı. Ama partinin gelişmesi, tavrın değişikliğine ve baskıların yoğunlaşmasına yol açtı. İktidar muhalefeti ihtilalcilikle suçlarken, muhalefet ise iktidarı tek parti özlemcisi olarak niteledi. Muhalefetin yasalarda ve seçim sisteminde değişiklik isteğinin iktidar tarafından kabul edilmemesi, çatışmaları arttırdı.
MUHALEFET DÖNEMİ
Demokrat Parti, 21 Temmuz 1946`da yapılan seçimlere
hile karıştırıldığını ileri sürdü ve miting ve yayınlara girişti. Ama bu tür
etkinlikler sıkıyönetimce yasaklandı. DP, 7 Ocak 1947`de 1.Büyük Kongre`de kabul
edilen ve Hürriyet Misakı olarak bilinen raporunda demokratik olmayan ve
anayasaya aykırı yasaların kaldırılmasını; seçimleri yargının denetlemesini;
cumhurbaşkanlığı makamının parti liderliğinden ayrılmasını istedi.
DP`nin içinde de anlaşmazlıklar çıkmaya başladı. Özellikle İnönü`nün 1947`de yayımladığı 12 Temmuz Beyannamesi ile iktidar ve muhalefet arasındaki ilişkilerin yumuşaması, DP içindeki sertlik yanlısı grubu harekete geçirdi. Parti içindeki tartışmalar sonucunda Fevzi Çakmak, Yusuf Hikmet Bayur, Kenan Öner, Osman Bölükbaşı, Sadık Aldoğan ve Yusuf Kemal Tengirşek öncülüğünde bir grup milletvekili partiden ayrılarak, 20 Temmuz 1948`de Millet Partisi`ni (MP) kurdu.
DP`nin içinde de anlaşmazlıklar çıkmaya başladı. Özellikle İnönü`nün 1947`de yayımladığı 12 Temmuz Beyannamesi ile iktidar ve muhalefet arasındaki ilişkilerin yumuşaması, DP içindeki sertlik yanlısı grubu harekete geçirdi. Parti içindeki tartışmalar sonucunda Fevzi Çakmak, Yusuf Hikmet Bayur, Kenan Öner, Osman Bölükbaşı, Sadık Aldoğan ve Yusuf Kemal Tengirşek öncülüğünde bir grup milletvekili partiden ayrılarak, 20 Temmuz 1948`de Millet Partisi`ni (MP) kurdu.
DP, 17 Ekim 1948`de ara seçimlere, seçime güven duymadığı için MP ile birlikte
katılmadı.
16 Ekim 1949 ara seçimlerinde de bu tavrını sürdürdü. 16
Şubat 1950`de gizli oy, açık tasnif ve yargı denetimini kabul eden, Yargıtay ve
Danıştay üyelerinden oluşan bir Yüksek Seçim Kurulu`nu öngeren seçim yasasının
kabul edilmesinden sonra, 14 Mayıs 1950`de yapılan genel seçimlerde DP, 487
milletvekilliğinin 408`ini kazandı. Seçim Sonuçları; DP: 408, CHP: 76, Bağımsız: 2, MP: 1 vekillik kazandı. 22 Mayıs 1950`de Menderes başkanlığında ilk DP hükümeti
kuruldu ve Bayar Cumhurbaşkanı seçilerek genel başkanlıktan ayrıldı.
İKTİDAR DÖNEMİ
Demokrat Parti birinci iktidar döneminde (1950-54) liberalleşmede önemli adımlar attı. Yabancı yatırımlar desteklendi. Ezan’ın Arapça okunması ve radyoda dini program yapılması yasağı kaldırıldı ve okullara din dersi kondu. 1950 yılında Kore`ye asker göndererek NATO` ya girişin ilk adımı atıldı. 1954`te laiklikten uzaklaştığı gerekçesiyle MP (Millet Partisi) kapatıldı. Dış politikada Batı`ya yakın duruldu. Kore`ye asker gönderilmesinden sonra 1952`de NATO`ya girildi. Türkiye 1953`te Balkan Paktı`na, 1955`te Bağdat Paktı`na katıldı. DP, kuruluş ve gelişiminde demokrasinin savunuculuğunu yapmasına rağmen iktidara geldikten sonra özgürlükleri kısıtlamaya, hükümeti eleştiren gazetelere ağır cezalar ve sansür uygulamaya başladı. DP`nin bu tutumu 10 yıllık iktidarı boyunca sürdü.
Demokrat Parti birinci iktidar döneminde (1950-54) liberalleşmede önemli adımlar attı. Yabancı yatırımlar desteklendi. Ezan’ın Arapça okunması ve radyoda dini program yapılması yasağı kaldırıldı ve okullara din dersi kondu. 1950 yılında Kore`ye asker göndererek NATO` ya girişin ilk adımı atıldı. 1954`te laiklikten uzaklaştığı gerekçesiyle MP (Millet Partisi) kapatıldı. Dış politikada Batı`ya yakın duruldu. Kore`ye asker gönderilmesinden sonra 1952`de NATO`ya girildi. Türkiye 1953`te Balkan Paktı`na, 1955`te Bağdat Paktı`na katıldı. DP, kuruluş ve gelişiminde demokrasinin savunuculuğunu yapmasına rağmen iktidara geldikten sonra özgürlükleri kısıtlamaya, hükümeti eleştiren gazetelere ağır cezalar ve sansür uygulamaya başladı. DP`nin bu tutumu 10 yıllık iktidarı boyunca sürdü.
DP, 2 Mayıs 1954 genel seçimlerinde 541 milletvekilliğinin 503`ünü kazandı.
İkinci iktidar döneminde (1954-57), iktidar ile muhalefet arası gerginleşti.
Ekonomide olumsuz gelişmeler görüldü. İktidar baskılarını daha da arttırdı.
Parti içindeki anlaşmazlıklar partinin bölünmesine ve 20 Aralık 1955`te Hürriyet
Partisi`nin kurulmasına yol açtı. 27 Ekim 1957 genel seçimlerinde DP oyların
yüzde 47, 70`ini alarak 610 milletvekilliğinden 424`ünü kazandı. Bu seçimde
muhalefetin oylarının toplamı iktidarın üzerine çıktı.
DP`nin üçüncü ve son iktidar dönemi (1957-60), iktidar ile muhalefetin yer yer sokağa taşan sert çatışmaları ile sürdü. DP iktidarı çeşitli baskı önlemleri aldı. Ekonomideki çıkmazları gidermek için 4 Ağustos Kararları olarak bilinen önlemler alındı.
DP`nin üçüncü ve son iktidar dönemi (1957-60), iktidar ile muhalefetin yer yer sokağa taşan sert çatışmaları ile sürdü. DP iktidarı çeşitli baskı önlemleri aldı. Ekonomideki çıkmazları gidermek için 4 Ağustos Kararları olarak bilinen önlemler alındı.
Vatan Cephesi kurularak partinin gücü ülke çapında
kanıtlanmaya çalışıldı. Muhalefetin etkinliklerinin soruşturulması için TBMM
içinde Tahkikat Komisyonu kuruldu. Komisyon, CHP lideri İnönü`nün TBMM`deki
konuşmasını yasakladı. Yoğun baskılar karşısında 28-29 Nisan 1960`ta Ankara
ve İstanbul`da üniversite öğrencilerinin olaylı protesto gösterilerini Harp
Okulu`nun başkentte yaptığı gösteri yürüyüşü izledi (21 Mayıs). Başbakan Adnan
Menderes radyoda yaptığı konuşmalarla kışkırtmalara kulak asılmamasını söyledi.
Ege Bölgesi`ne giderek İzmir, Bergam ve Manisa`da CHP`yi eleştiren
konuşmalar yaptı.
27 Mayıs 1960`ta silahlı kuvvetlerin yaptığı bir darbe hükümet
devrildi. DP milletvekilleri ve parti yöneticileri tutuklandılar. Yüksek
Adalet Divanı`nca yargılandılar. 15 kişi idama, 31 kişi ömür boyu hapse, 418
kişi değişik hapis cezalarına çarptırılırken 123 kişi de aklandı.
Milli Birlik Komitesi`sinde idam, yönetim devri ve seçim
tarihi konusunda görüş ayrılıkları çıktı. Bu gelişmelerden sonra daha
sonra 14’ler olarak anılacak 14 subay yurt dışında çeşitli görevlerle
sürgüne gönderildi. 14’ler olarak bilinen Milli Birlik Komitesi üyesi
subayların yurtdışına sürgüne gönderilmeleriyle birlikte ordu içinde yaşanan
ayrışma ilk kez açıkça ortaya çıkmış oldu. Bu grubun muhalefetine rağmen Adnan
Menderes, Hasan Polatkan, Fatin Rüştü Zorlu, idam edildi. Celâl Bayar ve Refik
Koraltan ile 11 kişinin idam cezası ömür boyu hapse çevrildi.
DP, 29 Eylül
1960`da, Mahkeme kararıyla resmen kapatıldı.
5 Mayıs 2007 tarihinde DYP ve ANAP (mehmet ağar ile erkan mumcu) birleşerek kurdukları yeni parti tarafından, bundan böyle “Demokrat Parti adının kullanacağını” açıkladılar. (Basın & Ajanslar) Daha sonra çıkan anlaşmazlıklar nedeniyle ANAP ayrılmayı tercih etti ve sadece DYP, DP olmuş oldu. (www.turkcebilgi.com)
KATILDIĞI SEÇİMLER
5 Mayıs 2007 tarihinde DYP ve ANAP (mehmet ağar ile erkan mumcu) birleşerek kurdukları yeni parti tarafından, bundan böyle “Demokrat Parti adının kullanacağını” açıkladılar. (Basın & Ajanslar) Daha sonra çıkan anlaşmazlıklar nedeniyle ANAP ayrılmayı tercih etti ve sadece DYP, DP olmuş oldu. (www.turkcebilgi.com)
KATILDIĞI SEÇİMLER
Yıl Aldığı Oy Milletvekili
1946: % 13 578 / 65
1950: % 52 487 / 408
1954: % 57 541 / 503
1957: % 47 610 / 424
1946: % 13 578 / 65
1950: % 52 487 / 408
1954: % 57 541 / 503
1957: % 47 610 / 424
***
SAMET OCAKOĞLU; “BUGÜN 7 OCAK, ŞEREFLİ BİR ÖYKÜNÜN YILDÖNÜMÜ”
(İHA // 07.01.2017 Cumartesi))
Demokrat Parti (DP) misyonunun ileri gelen isimlerinden Samet Ocakoğlu, DP’nin 70. yaşını kutlayarak; “Kimse cesaret etmezken, daldık bizler bu sahraya” dedi.
Demokrat Parti (DP) misyonunun ileri gelen isimlerinden Samet Ocakoğlu, DP’nin 70. yaşını kutlayarak; “Kimse cesaret etmezken, daldık bizler bu sahraya” dedi.
DP misyonunun ileri gelen isimlerinden olan DP eski GİK üyesi ve 11. Dönem DP
Manisa Milletvekili Orhan Ocakoğlu’nun oğlu Samet Ocakoğlu, 7 Ocak 1946 DP’nin
kuruluşu ve 7 Ocak 1947 Hürriyet Misakı Bildirisinin yıldönümü nedeniyle bir
açıklama yaptı. Ocakoğlu, “Demokratik rejimimizin milletin belirleyeceği
esaslarla yapılanmasının miladının ve çok partili hayata samimi ve kararlı
adımımızın yıldönümü ve Demokratik Rejimin kurallarının statükocu devlet
düşüncesi ile tasarlanmasına ve millete ait sözde egemenliğin
sınırlandırılmasına son verilmesine, rivayetlerden ibaret haldeki milli irade
ilkelerinin doğru kuralları ve hukuku ile hayata geçmesine, antidemokratik
uygulamaların milletin kaderi olmasına karşı çıkılmasına, devletin milleti
düşünür hale dönüşmesine, mal sahibinin zilyetliğinin tanınmasına, kayıtlı
hukukun yaşanabilirliğine, ülke kaynaklarının ve fırsatlarının her kesimin,
herkesin erişebileceği ve yararlanabileceği hale dönüşmesine, sosyal hayattaki
pek çok fenalığa son verilmesine, musibetlerin rahmete dönüşmesine, vesile
olmuş şanlı ‘Hürriyet Misak-ı ve Sine-i Millet’ bildirilerinin yıldönümüdür”
dedi.
DP’nin Türk siyasi yaşamında önemli bir yere sahip olduğuna işaret eden Ocakoğlu, “Şerefimiz ve çilemiz olan öykümüzü saygı ve sevgi ile selamlarken,7 Ocak1946 ’
da kurulan aziz DP’nin kurucularını ve o zor, baskıcı günlerde Sine-i Millet
bildirisini yayınlayıp, içeriğini millete benimsetenleri ve bildiriye her şart
altında sadakat gösterenleri basta merhum Cumhurbaşkanı Celal Bayar, merhum
Başvekil Adnan Menderes ve demokrasi şehitlerimiz olmak üzere, bir şafaktan bir
şafağa bu büyük ve soylu yürüyüşte saf tutmuş herkesi, saygı ve rahmet ile
anıyorum. Millet onlardan razı olmuştu. Rabbimde onlardan razı olsun ve bu
vesile ile 27 mayıs davama işçi işveren davası denmesini bir kere daha
kınıyorum. Ve onlar için bir diyeceğim. Doğrusunu Rabbim bilir. Bizler hak
yolcusuyuz. İncitmenin, itmenin değil, rızamızın peşine düşünki hayır ve
bereket bulun. Gün olur, günümüz olur” diye konuştu.
DP’nin Türk siyasi yaşamında önemli bir yere sahip olduğuna işaret eden Ocakoğlu, “Şerefimiz ve çilemiz olan öykümüzü saygı ve sevgi ile selamlarken,7 Ocak
***
DEMOKRAT PARTİ
71 YAŞINDA
1946 yılında Merhum Celal Bayar, Adnan Menderes ve arkadaşlar tarafından kurularak çok partili siyasi hayatımızın temel taşlarından biri olan, her zaman özgürlükçü demokrasiyi savunarak hiçbir ideolojiye tabi olmadan halkımızın birlik ve beraberliğini bozmama k için etnik ayrımcılık yapmayan, demokrasiye ve parlamenter sisteme bağlı kalarak her türlü engellemelere rağmen Demokrat Parti kuruluşunun 71. yılını kutluyor. […]
71 YAŞINDA
1946 yılında Merhum Celal Bayar, Adnan Menderes ve arkadaşlar tarafından kurularak çok partili siyasi hayatımızın temel taşlarından biri olan, her zaman özgürlükçü demokrasiyi savunarak hiçbir ideolojiye tabi olmadan halkımızın birlik ve beraberliğini bozmama k için etnik ayrımcılık yapmayan, demokrasiye ve parlamenter sisteme bağlı kalarak her türlü engellemelere rağmen Demokrat Parti kuruluşunun 71. yılını kutluyor. […]
DP Burhaniye İlçe yönetim kurulu üyesi Ahmet
Eşer:
1946 yılında Merhum Celal Bayar, Adnan Menderes ve
arkadaşlar tarafından kurularak çok partili siyasi hayatımızın temel
taşlarından biri olan, her zaman özgürlükçü demokrasiyi savunarak hiçbir
ideolojiye tabi olmadan halkımızın birlik ve beraberliğini bozmama k için etnik
ayrımcılık yapmayan, demokrasiye ve parlamenter sisteme bağlı kalarak her türlü
engellemelere rağmen Demokrat Parti kuruluşunun 71. yılını kutluyor. Burhaniye
Demokrat Parti İlçe yönetim kurulu üyesi Ahmet Eşer, 7 Ocak 2017 Cumartesi günü
71. Yılını kutlayacak olan Demokrat Partili vatandaşları yuvaya çağırarak, “ özlenen
partimizi yeniden iktidara taşıma için tüm demokratları mücadeleye çağırıyoruz”
dedi. Eşer yaptığı açıklamada şunları söyledi. “ Partimizin 71 yıllık siyasi
hayatı bir çok başarılara imza atmış, ülke yönetiminde söz sahibi olmuş bir
partidir. Öncelikle bu mutlu günümüzde partimize gönül veren tüm demokratlara
çağrıda bulunuyoruz! Bazı sebeplerden dolayı partimizden uzaklaşan,
ilgilenmeyen, hala gönlü partimizde olan arkadaşlarımızın var olduğunu
biliyoruz. Gelin bu koca çınarın altında hep beraber toplanalım. Yeniden
Kırat’a güç verelim. Bu partinin daha üçlü olması için bu potansiyelin var
olduğuna inanıyoruz. Merkez sağın te partisi olan Demokrat Partinin
güçlenmemesi için bu gün hiçbir devirde olmadığı kadar baskı ve engellemeler
yapılmaktadır. Bunu kırabilmemiz için birli ve beraberlik içerisinde olmamız
gerekmektedir. Bu düşünceler ile Demokrat Partinin 71. Kuruluş yıldönümünün
ülkemiz ve partimize güzel getirmesini diliyorum” dedi.
14 Mayıs 1950 seçimleri Türkiye’de CHP’nin 27 yıllık
iktidarının kapanması; 10 yıllık Demokrat Parti döneminin başlaması açısından
bir milattır. 1950 seçimleri CHP’nin 27 yıllık iktidarını DP’ye bırakması
“kansız” ve “beyaz devrim” olarak ifade edilmektedir. 1950 seçimleriyle
iktidara gelen DP 1954 seçimleriyle Türkiye siyasi tarihinin en yüksek oy
oranına (%57) kavuşmuş, 1957 seçimleriyle birlikte düşüşe geçmiştir. DP
iktidarı 27 Mayıs 1960 askeri darbesiyle sona ermiştir. 10 yıllık dönemde Celal
Bayar cumhurbaşkanlığı; Adnan Menderes ise Başbakanlık yapmıştır. Dönem
“Menderes Dönemi” olarak da bilinmektedir.
DEMOKRAT PARTİ DÖNEMİ
1950-1960
14 Mayıs 1950 tarihinde yapılan genel seçimlerde elde edilen sonuçlar sonrasında DP’nin seçimi kazanmasıyla İsmet İnönü cumhurbaşkanlığından ayrılmış ve yerine Celal Bayar, Türkiye Cumhuriyetinin 3. cumhurbaşkanı olarak göreve gelmiştir. Adnan Menderes başbakan olarak atanırken, DP’nin kurucularından Fuat Köprülü Dışişleri Bakanı, Refik Koraltan ise Meclis başkanı olmuşlardır. Büyük umutlar ve beklentilerle iktidara gelen DP’nin ilk yıllarında dıştan, özellikle de ABD’den gelen yardımlar sayesinde görülmemiş bir bolluk yaşanmıştır. 1952 yılında Nato’ya girilmesiyle, II. Dünya Savaşı sonrasında yaşanan yalnızlık tümüyle sona ermiş ve Türkiye, ABD’nin yardımlarını daha yoğun bir biçimde almaya başlamıştır. Dış politikadaki bu gelişmenin doğal olarak iç politikaya da yansıdığı bu dönemde, DP’nin gücü ve toplumdan aldığı desteği artmıştır.
14 Mayıs 1950 tarihinde yapılan genel seçimlerde elde edilen sonuçlar sonrasında DP’nin seçimi kazanmasıyla İsmet İnönü cumhurbaşkanlığından ayrılmış ve yerine Celal Bayar, Türkiye Cumhuriyetinin 3. cumhurbaşkanı olarak göreve gelmiştir. Adnan Menderes başbakan olarak atanırken, DP’nin kurucularından Fuat Köprülü Dışişleri Bakanı, Refik Koraltan ise Meclis başkanı olmuşlardır. Büyük umutlar ve beklentilerle iktidara gelen DP’nin ilk yıllarında dıştan, özellikle de ABD’den gelen yardımlar sayesinde görülmemiş bir bolluk yaşanmıştır. 1952 yılında Nato’ya girilmesiyle, II. Dünya Savaşı sonrasında yaşanan yalnızlık tümüyle sona ermiş ve Türkiye, ABD’nin yardımlarını daha yoğun bir biçimde almaya başlamıştır. Dış politikadaki bu gelişmenin doğal olarak iç politikaya da yansıdığı bu dönemde, DP’nin gücü ve toplumdan aldığı desteği artmıştır.
On yıllık Demokrat Parti döneminin sosyal, siyasal, kültürel
ve ekonomik alandaki görüntüsü genel hatlarıyla şöyle özetlenebilir: Demokrat
Partinin iktidara gelmesiyle 1923’ten beri devam eden denk bütçe ilkesinden
vazgeçilmiş, para ve maliye politikası tümüyle değişmiştir. Ekonomik canlanmayı
gerçekleştirmeye çalışan yeni hükümet harcamalarını artırmıştır. Bu da ilk
yıllarda ekonomik büyümenin önceki yıllara göre hızla artmasına yol açmıştır.
Demokrat Parti’nin ekonomideki temel amacı tüm yurt çapında ekonomik
kurumsallaşmayı gerçekleştirmek ve özel sektörün gelişmesine öncelik tanımak
olmuştur. Bunun sonunda ilk yıllarda milli gelirde % 15’lik bir artış
gerçekleşmiş ve ekonomide ciddi bir hareketlenme ortaya çıkmıştır. Fakat 1954
yılından sonra ekonomide, özellikle de dış ticarette denge bozulmaya yüz tutmuş
ve sonuçta hükümet kaçınılmaz bir biçimde dış borçlanmaya yönelmiştir. Ancak bu
borçlanma siyaseti de 4 Ağustos 1958’de devalüasyon sonucu Türk parasının
değerinin düşürülmesine yol açmıştır.
İkinci Dünya Savaşı yıllarında ihmal edilen kırsal kesim ve
tarım alanları, DP’nin iktidar olmasıyla canlanmaya başlamıştır. Özellikle
Marshall yardımı sayesinde ilk yıllarda başta traktör olmak üzere, tarım
aletlerinin yaygınlaştırılması gerçekleşmiştir. 1948 yılında 1800 civarında
olan traktör sayısı, 1957 yılına gelindiğinde 44.000’i aşmıştır. Benzer artış
biçerdöver sayısında da görülmüştür. 1950 yılında yaklaşık 1000 olan biçerdöver
sayısı, 1957 yılında 6000’e ulaşmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder