28 Ekim 2013 Pazartesi

BAŞ VEKİLİM ADNAN MENDERES

BAŞVEKİLİM ADNAN MENDERES
                                                                                   Ali Naili Erdem (*)
DEMOKRATLAR KULÜBÜ DERNEĞİ BAŞKANI
            Kalleşçe, vicdansızca ve entrikanın çeşitli oyunlarıyla idam sehpasına sürüklenerek getirilen Başvekilim Adnan Menderes ALLAH’A sığınmış halis bir mümin ve sevgi dolu bir gönüller sultanıdır.
            Halka hizmeti ibadet haline getirmiş bir üstün insan, bir idealist cesur yürek ve bir büyük devlet adamı olarak bugün de gönüller de yaşamaktadır.
            Anadolu muzun bozkırında unutulmuş ve Hassolar, Memolar ve baldırı çıplak olarak aşağılanmış insanımıza ''gerçek efendi sizsiniz; Biz sizin hizmetinizdeyiz'' diyerek sahip çıkmış bir yüce ruhtur.
            Devletin bir tek kurşunu kendisi için kullanmamış olan bir fazilet abidesidir ki dayandığı ve güç aldığı tek yer millettir. Bunu içlerine sindiremeyenlerle, ihaneti meslek haline getirmiş olanlar sözde aydınlarla el ele vererek düşmanlığın en müptezelini Adnan Menderesin aleyhine kullanmışlardır.
            Fitnenin, fesadın ve iftiranın üreticileri ile uygulayıcılarının hışmına uğramanın talihsizliğini yaşayan Adnan Menderes  ''mamur ve müreffeh Türkiye'' idealinden bir an olsun vazgeçmemiştir.
            Menderes, ciddi, dikkatli, nazik ve fevkalade zarif bir liderdir.
Renkli ve ahenkli konuşmasıyla milyonların kalbinde taht kurmuştur.
Yoksulluğu yenmek, cehaleti ortadan kaldırmak ve adil ve özgür çağdaş bir Türkiye’yi var etmek için geceleri gündüz kılmış bir Ferhat’tır. Yürürken, konuşurken, dinlenirken kendisine ümitle bağlananların huzurlu ve mutlu bir Dünyada yaşamalarının nasıl mümkün olacağını araştırmış zamanın önünde konuşmuştur.
            Bazen Ahmet Yesevi Hazretlerinin menkıbeleri, bazen Hazreti pir Mevlâna’nın yüce aşkı ve bazen de Yunus Emre’nin hoş görüsü onun yaşamı olmuştur.
Bilimsel zekâyı öne çıkarmayı, gelişmeyi kalkınmayla birlikte gerçekleştirmeyi, teknolojinin ürettiklerinin tamamını kendi insanının kullanımına vermeyi amaç kılmış bir liderdir. Üretim, daha çok üretim, en çok üretimle yatmış kalkmış vatanın bütününü şantiye kılmıştır.
            Bayındırlık hizmetleri yarış edercesine ülkenin her zemininde yükselirken, fabrika, daha çok fabrika onun rüyası olmaktan çıkmıştır.
            Karnı tok, sırtı pek bir Türkiye...
Kendi ayakları üstünde duran, kendi kendine yeten bir Türkiye...
Çarığa paydos, kağnıya paydos, kara sapana paydos diyen bir Türkiye.
            Yarınlardan emin bir Türkiye.
Güvenli bir Türkiye;
Keyfiliğin sona erdiği ve hukukun egemen olduğu adil bir Türkiye...
            Yobazlığın her çeşidine karşı çıkmış, uygar Türk insanının dünyanın her yerinde şapka çıkarılacak insan olmamasının aşkıyla tüm engelleri aşmıştır.
            Namuslu dürüst insanların, hak ve hakikat âşıklarının partisi olan Demokrat Parti Devletle milletin birlikteliğini sağlayan partidir. Bütün bir Türkiye’yi kucaklamış ve bu sizdendir, bu bizdendir ayrımını yapmamıştır.
            Kendi öz değerlerine saygılı olan Menderes ne batının taklitçisi olmuş ve ne de doğunun alaturkalığına soyunmuştur. Medeni insan tanımını zarfı, mazrufla yaşama geçirmiş mayası has bir yerli sestir.
O bir aksi seda değildir.
Kökü mazide olan atinin aydınlık yüzüdür.
Türk insanının vatandaşlık düzeyine çıkmasının mücadelesini vermiş itilip, kakılan ve eşya muamelesi gören vatandaşın sesi olarak:
''YETER. SÖZ MİLLETİNDİR!..”
Haykırışında hayatiyet bulmuştur.
            Milli iradeyi en üstün değer kabul eden sevgili Başbakanım Menderes ''Biz milli irade ile geldik. Milli iradeyle gideriz'' ilkesini siyasi hayatının felsefesi kılmıştır.
            Çirkinler, seçimle iktidara gelemeyenler, sade vatandaşın varlığından rahatsız olanlar, ülkenin gelişmesini istemeyenler, Türkün çağdaş devletlerarasında yer almamasını içlerine sindiremeyenler iftira ilmiklerinin elbirliği ile Adnan Menderesimin boynuna geçirmeyi bayramlarda kutladılar. Aslanlar, astıranlar ahlaksızlığın çöplüğünde yok olup gittiler.
            Sevgili Başbakanım Adnan Menderes yaşamından daha güçlü olarak sevenlerin gönlünde Zeybeğim olarak yaşıyor...
            Ruhu şad olsun.
                ***
                (*) Ali Naili Erdem ..
Ali Naili Erdem; 17.02.1927'de İzmir'in Kemalpaşa ilçesinde dünyaya gelmiştir. İlköğrenimini Kemalpaşa ilkokulunda, orta öğrenimini İzmir'de yapmıştır. 1950-1951 Ankara Hukuk Fakültesi mezunudur. 1954-1961yılları arasında Avukatlık yapmıştır. Anne ve babası Yunan işgali üzerine Türkiye'ye göç etmişler ve Yunan askerleri tarafından üç defa yağmalanmışlardır. Yaşanmış bu anılar sebebiyle Kurtuluş destanımızı heyecanla ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını daima minnet ve şükranla anar. 1945'den beri Fikirler, Töre, Kemalist Ülkü, Çınar, Edebiyat Dergisi, Gülpınar, İlk Yaz, Çaba, Şiir Defteri ve Çağrı gibi bir çok dergide şiirleri neşredilmiştir. 1965'ten beri Tercüman, Milliyet, Orta Doğu, Yeni Asır, Ege Ekspres, Ege Telgraf gazetelerinde ve halen Maya dergisinde makaleleri yayınlanmış ve yayınlanmaya devam etmektedir. 1961-1980 arası TBMM'den 5 dönem İzmir Milletvekilli olarak bulunmuş; Sanayi, Çalışma (iki defa) ve Millî Eğitim Bakanlıkları görevleri yapmıştır. 1980 Darbesinden sonra ülkenin çeşitli yerlerinde konferanslar vermiştir. Toplumsal Düşünce Derneği ile İzmir Kültür ve Dayanışma Derneği onursal başkanı, İzmir Ege Sanayicileri Derneği, Çanakkale Şehitlerini Koruma Derneği, Edebiyat Derneği ve Basın Cemiyeti üyesidir. Evlidir; üç kız ve beş torun sahibidir. Bu Toprağın İnsanları, Sevda Kuşatması adlarını taşıyan iki şiir kitabı yayınlanmıştır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder